Söz verdirmiştin 2000 yılının Aralık ayının 27sinde .. Ben gittiğimde ne olursa olsun ağlama . O gözyaşlarına kıyamam Ecem'm demiştin .
Çocuktum "gitmekten" neyi kasttettiğini anlamamıştım . Ve "gitmek" fiilinin bu kadar acı verdiğinide kavrayamamıştım . Ayrıca "Dedeee cüzdanını unutmuşsun . Al .." dediğimde neden annemin sana o korku dolu bakışlarla baktığınıda .
"İhtiyacınız olucak gelin sende kalsın o cüzdan." dediğindede "Dede bizim paramız var al cüzdanını sen." dediğimdeki bakışların ...
Büyüdüm... şimdi hepsini anlıyorum . Ama KocaÇınar'm affet beni ben sana verdiğim sözü tutamıyorum . Ne zaman aklıma gelsen hıçkırıklarıma engel olamıyorum .
12 gün sonra "gitmenin" 10. yılı .. Ben 10 yıldır ağlıyorum dede . 10 yıldır eksiğim , 10 yıldır tamamlanamıyorum . Büyüdükçe eksikliğini daha çok hisseder oldum . Dedem olsaydı böle olurdu ile başlayan kaç cümle kurduğumu ben bile unuttum .
Kendi kendime soruyorum şimdi? Neden sarılmadın doyasıya ? Neden utandın ? Her şeyi yapardım ona ama konu sarılmak olunca hep utanırdım. Özür dilerim KocaÇınar'm .. Affet beni .. Sen bana sarıldığında sana sarılmaya utandığım için . Affet beni sana verdiğim sözü tutamadığım için . Affet beni .. Seni bu kadar çok özlediğim için ...